Jean-Paul Roux (5 Ocak 1925, Paris - 29 Haziran 2009, Saint-Germain-en-Laye (Yvelines)1), Fransız oryantalist ve Türkolog.
Öğrenimini Paris'te yaptı. Eğitimine Doğu Dilleri Okulunda başladı ve daha sonra sırasıyla École de Louvre Tarih Bilimleri Akademisini bitirdi. Doktorasını ise doğubilim ve edebiyat üzerine verdi.23
1952 yılında CNRS yani Fransız Ulusal Araştırma Merkezi'nde çalışmaya başladı ve 1990 yılında Araştırma Birimi Başkanı olarak emekli oluncaya kadar burada çalıştı. Yine bu dönemde 1957 ve 1990 arasında École de Louvre de akademisyen olarak da çalıştı ve Profesör unvanını aldı ve Orta-Asya ve Türk kültür tarihi üzerine yaptığı alan çalışmaları sonucunda hazırladığı temel çalışmalarla tanındı.
Türkiye ile 1950'li yıllardan itibaren ilgilenmeye başladı. La Turquie: Géographie. - Économie. - Histoire. - Civilisation et Culture adlı çalışmasını 1953 yılında yayınladı. bundan sonra peş peşe Türkiye ve Orta-Asya tarihi ve Türk örf ve adetlerini kapsayan çalışmalar yaptı.4
Bu bağlamda, Türkiye'yle ilgilenmesi, 1950'li yılların başlarına rastlamaktadır. Hazırladığı La Turquie: Géographie. - Économie. - Histoire. - Civilisation et Culture (1953) adlı eserden sonra, ardı ardına Türkiye ve Orta-Asya kültür tarihi ve Türk geleneklerini kapsayan analitik-karşılaştırmalı çalışmalarla adını duyurdu. Kimi eserleri Timur (1994), Türklerin ve Moğolların Eski Dini (1994), Türklerin Tarihi: Büyük Okyanus'tan Akdeniz'e İki Bin Yıl (1995) adıyla Türkçeye çevrildi.5
1971 ve 1977 yıllarında Paris'teki iki büyük İslam Sanatları Sergisi'ni organize etti.6
Roux'a göre:"Türkler dışarıdan evlenme eğiliminde oldukları ve eşlerini Türk olmayanlar arasından seçtikleri, rastladıkları her kavimle kaynaştıkları, dilleri çok büyük bir çekim gücüne sahip olduğu ve pek çok topluluk da bu dili ve kültürü benimsediği için Türklerle ilgili karakteristik denilebilecek fiziksel [buna biyolojik, ırksal da denebilir] herhangi bir özellik saptama olanağı kalmamıştır. (...) Türklerin hiçbir ırksal özelliği yoktur. Dolayısıyla kendi içinde bir Türk ırkından söz edemeyiz.7 Belki sadece Orta Asya'nın ücra dağlarından dünyanın herhangi bir yerine, Türklerin damarlarında, eski Türk kanından elmacık kemiklerini çıkık yapan o kandan daha çok, yabancı - Moğol, Çinli, İrani (Aryan), Sami, Rum, Kafkas, Slav, hatta Afrikalı- kanı akmaktadır.8 Çünkü Dünyada en çok yayılan ve gittikleri bölgelerdeki yerli halklarla en çok karışan millet Türkler'dir. Roux, “Türklerle ilgili olarak kabul edilebilecek tek tanım dilbilimsel olandır. Türk; Türk diliyle konuşandır;" tarifinden sonra,"İnsanlık tarihinde baştan beri var olan bu millet;kendine özgü yasaları, ayırt edici özellikleri olan canlı bir organizma, çok çeşitli ögelerden oluşmuş; ancak matematiksel bir bütün oluşturmuş ve kesin ve net tanımla Türk adını almış, aynı kültürden olan,aynı dili konuşan insan topluluğudur; demektedir.9
Başta Atatürk Kültür Merkezi de olmak üzere birçok Fransız bilimsel derneğe fahri üye seçildi. Aynı zamanda Türk hükümeti tarafından 1973 yılında Devlet Ödülü verildi ve TÜTAV Ödülü aldı ve 1998 yılında da Liyakat Madalyası ile onurlandırıldı.10
Jean Paul Roux'un iki yüz makalesi ve yüzü aşkın araştırması ve bununla birlikte çoğunluğu Orta Asya ve Türk kültürüyle ilgili 25 kitabı vardır.11
Orijinal kaynak: jean-paul roux. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page